İklim Krizi, Döngüsel Ekonomi ve 7R

Fazla

Yazar

Bir önceki yazımızda değindiğimiz Dünya Limit Aşım günü; Küresel Ayak İzi Ağı tarafından yoğun insan faaliyetleri sebebiyle Dünya’nın bir yıl boyu geçinmek adına sunduğu kaynakların o yıl hangi tarihte tükendiğini gösteren gündür. Platform 2023 yılı için Dünya Limit Aşım Günü’nü 2 Ağustos olarak açıklamıştır.  

İnsan aktiviteleri sonucu görülen bu yoğun kaynak kullanımı sebebiyle küresel sera gazı emisyon miktarının; %11’i ormancılık ve diğer arazi kullanım faaliyetleri, ve %65’i fosil yakıtlar ve endüstriyel süreçler olmak üzere; %76’sını karbondioksit gazı oluşturmaktadır. İklim krizi ile mücadele etmek ve yerküreye kaynaklarını yenilemek adına ihtiyaç duyduğu zamanı vermek adına mevcut sistemleri döngüsel ekonomi merkezi ile dönüştürmek aradığımız çözüm olabilir. 

Döngüsel Ekonomi Nedir?

“Al-kullan-at” eylemlerini takip eden doğrusal ekonominin aksine döngüsel ekonomi; atık oluşumunu ve kirliliği azaltmayı, ürün ve materyallerin en yüksek fayda ile döngüselliğini sağlamayı ve doğanın yenilenmesini prensip edinen ekonomik modeldir. Kaynak kullanımını azaltmayı, ürünlerin daha uzun süreler boyunca kullanımda kalmasını sağlamayı ve atık oluşumunu önlerken var olan atıkların farklı üretim süreçlerinde ham madde olarak kullanılmasını önceliklendiren bu model; üretim ve tüketim sistemlerine sorumlu ve sürdürülebilir bir perspektif katmak anlamında pusula niteliğindedir. 

Alışılagelen sistemler üzerine yeniden ve inovasyondan güç alarak düşünmeye teşvik eden bu model; çoklu yaşam döngüleri oluşturulmasını ve bu sayede bir materyalin, ürünün ve hizmetin daha uzun süre kullanımda kalmasını sağlamaktadır.

Döngüsel Ekonomi ve Atık Oluşumu

World Bank tarafından 2018 yılında yayınlanan rapora göre Dünya genelinde her yıl 2 milyar ton kentsel katı atık oluşuyor ve bunun en az %33’ü çevresel olarak sorumlu bir şekilde yönetilmiyor. Aynı rapor; mevcut sistemlerin devam etmesi halinde artan nüfus, kaydedilen ekonomik gelişmeler ve ivmelenen kentselleşme sebebiyle atık oluşumunun 2050 yılına kadar %70 oranında artacağını ve 3.4 milyar tona ulaşacağını öngörüyor. Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde 2050 yılında kentsel katı atık oluşumu kaynaklı karbon salımının da 2.6 milyar tona ulaşması bekleniyor. 

Bu verileri biraz daha anlaşılabilir bir hale getirecek olursak siz bu yazıyı okumaya başladığınızdan bu yana 560’tan fazla çöp kamyonu kadar kentsel atık oluştu ve bu konvoya her geçen saniye 7 kamyon daha dahil oluyor; 567, 574, 581… 

İklim krizi ile başarılı şekilde mücadele etmek ve küresel ısınmayı 1.5°C’de sınırlandırmak adına 2030 yılına kadar yıllık küresel sera gazı salımını neredeyse yarıya indirmemiz gerekiyor. Bunu mümkün kılmak için de odaklanmamız gereken ilk alanların başında kaynak kullanımı ve atık yönetimi geliyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 2015 yılında yayınlanan rapora göre, atıkların yakma ve gömme gibi çevresel olarak zararlı yollar ile bertarafı yerine yeniden kullanıma ve geri dönüşüm süreçlerine kazandırılmaları küresel sera gazı emisyonunu %15’e kadar azaltma potansiyeline sahipken inovatif çalışmalar ile atık oluşumunun önüne geçmek öngörülen bu oranı %20 seviyesine çıkarmaktadır.

2030 yılına kadar küresel sera gazı salımını yarıya indirme hedefine başarıyla ulaşmak ve Dünya’mızı kurtarmak için sürdürülebilirlik ve döngüsellik perspektiflerini etkili bir şekilde üretim ve tüketim döngülerine adapte etmeli, bu alanlara yatırım yapmalıyız. Döngüsel ekonomi modeli işte bu noktada bu perspektifleri karar alma süreçlerine entegre etmek ve aksi halde öngörülen senaryoları olasılık dışı bırakmak adına tedarik zinciri paydaşlarına sahiplenebilecekleri 7 adımlık bir aksiyon seti sunuyor: 7R Konsepti

7R Konsepti Nedir?

Sorumlu üretim ve tüketim sistemleri oluşturmak adına bir rehber olan 7R konsepti; kaynak kullanımını azaltmak ve atık oluşumunun önüne geçmek amacıyla bir rehber olarak ortaya çıkmıştır. Daha yaygın şekilde bilinen ve Türkçe’ye “azalt, yeniden kullan, geri dönüştür” olarak çevirebileceğimiz 3R (reduce, reuse, recycle) konseptinin genişletilmiş halidir ve içerdiği aksiyon adımları şu şekilde sıralanmaktadır: 

  1. Rethink – Yeniden Düşün: Bir alışveriş sırasında almayı düşündüğün ürünlere gerçekten ihtiyacın olup olmadığını yeniden düşün. 
  2. Refuse – Reddet: Kullanmayacağın ya da ihtiyaç duymayacağın ürünleri reddet. 
  3. Reduce – Azalt: Çevresel olarak zararlı etkileri olan ürünleri kullanmayı azalt. 
  4. Repurpose – Yeniden Amaçlandır: Artık kullanmadığın ürünleri yaratıcı şekillerde yeniden amaçlandır. 
  5. Reuse – Yeniden Kullan: Kullanım ömrünü tamamlamış ürünleri ileri dönüşüm projeleri ile yeniden kullan. 
  6. Repair – Onar: Kırılan, bozulan eşyaların yerine yenilerini almak yerine bu ürünleri onar. 
  7. Recycle – Geri Dönüştür: Atıl duruma gelen ürünleri geri dönüştür. 

Karar alma mekanizmalarımıza entegre edebileceğimiz bu konsept ile döngüsel ekonomi modelinin sunduğu prensipleri sahiplenmek ve yoğun kaynak kullanımının ve atık oluşumunun önüne geçmek Limit Aşım Günü’nü ötelemek adına bugün atmamız gereken en önemli adımlardan biri. Sahip olduğumuz kaynakların değerini daha derinden kavrayarak, üretim amacı doğrultusunda kullanım ömrünü tamamlayan ürünleri farklı yollar ile kullanıma kazandırarak bunu başarabilir; gelecek nesillere yaşanılabilir bir Dünya bırakabiliriz.

Beğen ve Paylaş

Yorum Yaz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gelin birlikte fazlayı faydaya dönüştürelim.